Android Telefonların iPhone’dan Daha İyi Olduğunun 10 Kanıtı

Ben bir “Apple hater” değilim ve hiç olmadım. Şu anda bir Android telefonum var. Dışarıdaki tüm işletim sistemlerine ve cihazlara gelince “birlikte yaşamayı” tercih ediyorum ve herkesin istediği gibi ihtiyaçlarıma uygun olanı kullanıyorum . Bu yüzden, herhangi bir iFans buraya gelmeden önce bu makaleyi eleştirmek istiyosa, lütfen yapmasın. MacBook Pro’u ve iPad’i seven biriyim. Sadece bir Android telefonun bir iPhone’dan daha iyi olduğuna inanıyorum ve nedenlerimi açıklayacağım.

1. SEÇENEKLER, SEÇİMLER VE DAHA FAZLA SEÇENEK …

Bir Android telefon seçtiğinizde, telefonlar için sınır seçenek şansınız var. Telefonların normalde yaptığı her şeyi yapan ve son derece iyi fotoğraflar çeken bir telefon ister misiniz? Ana odağı kamera olan bir telefon al. Birçok kez düşürülmeye dayanabilecek sağlam bir telefon ister misiniz? 720-1080p ekran yerine 4K çözünürlüklü ekranı olan bir telefon ister misiniz? Daha küçük veya daha büyük form faktörü olan bir telefon ister misiniz? Android telefonlar tüm bu artı çok daha fazlasını kapsar. Bu Android telefonların güzelliği – sizin istediğiniz özelliklere uyan herhangi birini tercih edebilirsiniz.

Bir iPhone , sadece bir iPhone. İçinde ne varsa, içindekiler ile yetinirsin. Elbette, biraz farklı donanıma sahip daha küçük veya daha büyük bir telefon için 2 veya 3 seçenek bulabilirsiniz, ancak bu kadar. Kamera, ekran, dahili donanım vb. Model bazında modele göre aynı olacaktır.

2. ÖZELLEŞTİRME

Android telefonlar hakkında en sevdiğim bölüm – kişiselleştirme. Telefonunuzu kişiselleştirmekten keyif alıyorsanız, Android kesinlikle sizin tercihiniz olmalı. Android ile birlikte gelen standart klavyeyi sevmiyor musunuz? Kolay! Sadece kalvye yerini alan bir üçüncü parti klavye uygulamasını indirin. Telefonunuzu çalıştıran başlatıcının tamamını sevmiyor musunuz? Yeni bir başlatıcı indirin. Telefonunuzun tam olarak Windows telefonu gibi bir düzene sahip olmasını mı istiyorsunuz? Evet, bunu da yapabilirsiniz.

Peki bu durum iOS ile nasıl olacak? Apple, işleri basit ve kullanıcı dostu tutmayı sever; bu da iyidir. Öyleyse, neden her iOS sürümünün piyasaya sürülmesiyle Apple, Android’in uzun süredir sahip olduğu birçok şeyi kopyalıyor?

3. DONANIM

Donanım kategorisinin, Android ve Apple arasındaki tartışmayı gerçekten güçlendirdiğine inanıyorum. İnsanlar bu sebeple hangi yazılımın (işletim sistemi) daha iyi olduğu konusunda tartışabilirler.

Sadelik uğruna, bu kategori için sadece iki telefona odaklanacağım: Apple iPhone XS Max ve Samsung Galaxy S10 + , hem Apple hem de Samsung için geçerli amiral telefonları. Unutmayın, Galaxy S10 + 2019 yılının Mart ayında yayınlandı ve iPhone XS Max 2018 Eylül’ünde piyasaya sürüldü, bu da Galaxy S10 +’ın 6 ay daha yeni olduğu anlamına geliyor. Aşağıdaki tabloda, donanım özellikleriyle birlikte listelenen her iki telefonu da göreceksiniz:

Spesifikasyon karşılaştırmalarından görebileceğiniz gibi, Galaxy S10 + iPhone XS Max cihazını kesinlikle sudan çekiniyor. Üçlü arka kamera kurulumu gibi özellikler , RAM’i iPhone XS Max’tan iki katına , yaklaşık 1000 mAh daha fazla pil kapasitesi, daha yüksek bir ÜFE, 1oz’dan daha az ağırlığa sahip ve hem ultrasonik bir parmak izi sensörüne hem de yüz tanıma özelliğine sahip , donanım konusunda Galaxy S10 + ‘ın net kazanan olması şaşırılacak bir şey olmamalı.

4. GOOGLE PLAY ™ MAĞAZASI

Google Play Store muhteşem. İyi tasarlanmış, son derece kullanıcı dostu ve aklınıza gelebilecek her türlü uygulamayı bizlere sunuyor. Çok basit bir kullanıcı arayüzü kullanıyorlar. Okuması kolay, kullanıcılara görmek istediklerini gösteriyorlar ve görsel olarak çekici. Hem Google Play Store’u hem de Apple App Store’u biraz kullandım. İkisi de çok iyi uygulama mağazaları – Amazon’un App Store’undan daha iyi, bu kesin.

Ancak, Android için avantajın geldiği yer burası değil. Buradaki avantaj, Google Play Store’a bir uygulama göndermenin Apple App Store’dan geçmekten çok daha kolay olmasıdır. Evet, bunun nedeni Apple’ın, uygulamanızı, kurallarına uyduğundan emin olmak için gönderdiğiniz sık sık kontrol etme sürecinden geçmesidir. Bu, kötü amaçlı yazılımın bir uygulama aracılığıyla indirilmesini engelleyebilir, ancak bunun yarısı bile değildir. Apple, “chevron” sembollerini yanlış kullanmak kadar saçma bir şey yaparsanız uygulamanızın mağazaya girmesini reddeder. İnan bana, bunun olduğunu gördüm. Yani, hayır, bu sadece zararlı yazılımları önlemeyle ilgili değil … uygulamanızı Apple’ın gözünde mükemmel kılmakla da ilgili değil.

Diğer yandan, Android tabanlı uygulamanızı Google Play Store’a göndermek çok daha kolaydır. Apple’la geçirmen gereken şeylerin yarısından geçmek zorunda değilsin. Bu, hayatınızı daha az stresli kılıyor ve bu hoşuma gidiyor. Gerçekten de, özellikle uygulama mağazasından indirdikleri bir uygulamadan, telefonlarında kötü amaçlı yazılım bulunduğunu kaç kişi tanıyorsunuz? Ben kimseyi tanımıyorum . İnternet kötü amaçlı yazılımlardan süzülmez, bu yüzden “BU BİR VİRÜSTÜR!” Diye çığlık atan bir web sitesine mi gidiyorsunuz? Hayır, sadece sağduyu. “Hey! Bu bir virüs, muhtemelen sen indirdikten sonra, seni hackleyebilir” yazan bir uygulama varsa, indirir misin? Hayır. Çevrimiçi bir ürün satın alıyorsanız, bir ürün satın almak hakkında tartışıyorsanız, 2.000 kişi tarafından 4.5 / 5 yıldız veya 700 kişi tarafından 1.5 / 5 yıldız olarak derecelendirilen öğeyi satın alıyor musunuz? Sağduyulu insanları kullanın ve yeni oluşturduğunuz Android uygulamanızı herkesin görmesi için Google Play Store’a getirmenin ne kadar kolay olduğunu görerek kararınızı verin.

5. WİDGET’LAR VE ÇOKLU GÖREV

Bu, Özelleştirme bölümüyle biraz bağlantılıdır, ancak Widget’lar uzun zamandır Android’in iOS üzerinden büyük bir avantajı olmuştur. Apple, “karmaşayı önlemek” için ana giriş ekranlarınızdan herhangi birinde widget bulunmamasını tercih etti. Niye peki? Android ana ekranlarında widget’lar olması Android ile ilgili en sevdiğim şeylerden biri.

Android, ana ekranlarınıza yerleştirebileceğiniz her türlü widget’ı sunar. Bu widget’lar özel bir saat, hava durumu, alarmlar, telefonunuzdaki kişilere doğrudan aramalar, el feneri, e-posta, mesajlar ve çok daha fazlası olabilir. Bunları ana ekranlarınızda istediğiniz şekilde düzenleyebilir ve ana ekranlarınızın tam istediğiniz şekilde olmasını sağlayabilirsiniz.

6. GENİŞLETİLEBİLİR BELLEK VE DAHA FAZLASI

Android telefonların çoğu genişletilebilir hafıza sunar. Bu, arka kapağı veya telefonunuzun yan tarafındaki bir yuvayı açıp ardından telefonunuza eklenmiş bir mikro SD kart takabileceğiniz anlamına gelir. Apple ne yapar? . Bunun yerine, iPhone’unuzu 256 GB ya da 512 GB dahili depolama alanlı 64 GB kapasiteden bir tanesine yükseltmek için onlara sınırsız miktarda para ödemeyi tercih ederler. Ciddi misin? Galaxy S7 Edge’imi 32 GB dahili hafıza ile aldım ve içine 64 GB micro SD kart daha ekledim ve işte! Telefonum şimdi 96 GB kapasiteye sahip ve bu bana ne kadara patladı? SD kart için 19 $  ve  Android kazandı.

7. KULLANICI TARAFINDAN ÇIKARILABİLİR BATARYA

Hepsi değil, ancak bazı Android telefonlar, çıkartabileceğiniz ve beğeninize göre değiştirebileceğiniz veya servis alabileceğiniz çıkarılabilir bir bataryaya sahip olacak. Bir süre telefonu kullandıktan sonra, batarya orijinal kapasitesini kaybetmeye başlar.Bu sadece lityum iyon pillerin çalışma şekli. Yeterli şarj döngülerinden geçiyorlar ve ardından sadece orijinal kapasitelerinin belirli bir yüzdesini tutabiliyorlar.

Yani, uzun bir süredir bir iPhone’a sahip olduğunuzu ve bir ücret gerektirmeden önce uzun süre dayanmadığını varsayalım. Çok kötü, Apple mağazasına ya da ona hizmet edebilecek bazı mağazalara ya da onunla birlikte yaşamak zorunda kalacaksınız. Android telefonunuzda çıkarılabilir bir pil varsa, sadece Amazon’a bakabilir ve telefonunuzun türü için genel bir pil satın alabilirsiniz (genellikle yaklaşık 20 ABD doları civarında).

8. EVRENSEL ŞARJ ALETLERİ

Android telefonlar da dahil olmak üzere sayısız cihaz için standart şarj cihazıdır. Neredeyse tüm Android telefonlar mikro USB veya USB-C şarj cihazlarını kullanır.

Apple’ın nesi var? Yıldırım kabloları denilen kendi şarj cihazlarını yapmaya karar verdiler . Bunlar yalnızca farklı ve yalnızca Apple cihazları için kullanılabilir değil, aynı zamanda çok düşük kalitede olma eğilimindedir. Apple neden bunu yapıyor? Çünkü onlara daha çok para kazandırır. Apple, USB-C şarj cihazlarını kullanmak için tüm iPhone’larını değiştirirse para kaybeder. Çünkü Amazon’da USB kablosu satın alabileceğiniz için , Apple’ın web sitesinde bir yıldırım kablosunun maliyetinden daha ucuz. Ayrıca, Apple şarj cihazınız arızalandığında, yeni bir tane almak için zor kazanılan paranızı daha da fazla kullanmanız gerekir.

9. DAYANIKLILIK

Bu daha özel olarak birkaç yıl önce devam eden iPhone 6 Plus tartışmasına karşı Galaxy Note 3’ü hedefliyor. Orada çok fazla Android telefon olduğundan, tüm Android telefonların dayanıklılığını ölçmenin bir yolu yoktu. Bazıları dayanıklı malzemelerden yapılmış olsalarda bazıları değildir. Bununla birlikte, Samsung, telefonlarını (örneğin Galaxy S5) iPhone ve diğer bazı telefonlar gibi alüminyum yerine polikarbonattan (sert plastik) yapılmıştır. Galaxy S6 / S6 Kenar ve Galaxy S7 / S7 Kenar şimdi cam ön ve arka kısımları ile dayanıklı alüminyumdan imal edilmiştir. Samsung ve diğer şirketler, telefonlarını yaptıkları malzemeler söz konusu olduğunda gerçekten hızlandılar.

10. DİĞER ÖZELLİKLER

Bu bölüm, bazı Android telefonlarının iPhone’ların iPhone 7’ye kadar sunduğu … diğer özelliklere atıfta bulunmaktadır.  Örneğin, bazı Android telefonlar aşağıdaki özelliklerin bazılarına veya tümüne sahiptir:

• Suya ve toza dayanıklı – Güncelleme: iPhone XS, IP68 sertifikalı ilk telefon. Samsung,Apple’dan bir yıl önce IP68 sertifikalı bir telefona sahipti .
• Kablosuz / hızlı şarj – Güncelleme: iPhone X artık kablosuz olarak şarj edilebiliyor – Android kullanıldıktan birkaç yıl sonra.
• Cihazları kontrol etmek için IR (kızılötesi) blaster
• Dokunsal geribildirim – Güncelleme: iPhone 7 artık dokunsal geribildirimde bulunuyor – Android sahip olduktan 2 yıl sonra.
• Telefonunuzu toplu depolama aygıtı olarak kullanarak tüm dosyalarınıza erişebilme
• Ve dahası…

Dediğim gibi, tüm Android telefonlar tüm bu şeylere sahip değil (bazılarında sadece birkaç tane var veya hiç yok), ancak Galaxy S8’de belirtilen tüm şeyler var (IR blaster hariç). İPhone 7, piyasaya sürüldüğü sırada bu tarihteki sözlerden herhangi birine sahip olan tek iPhone idi. Galaxy S5 birkaç yıl önce bunlara sahipti …

SONUÇ

Sonuçta, hem Android telefonlar hem de iPhone’ların avantajları ve dezavantajları vardır. Bir Android telefon üzerinden bazı iPhone avantajları hakkında bir makale yazabilirim, ancak Android’in avantajları bence bir iPhone ile elde ettiğiniz avantajların üstüne çıkıyor. Bu makalede listelenen, telefon seçimleri, kişiselleştirme, daha iyi donanım ve genişletilebilir hafızanın bol olması gibi avantajlardan hoşlanıyorsanız, bir Android telefona tercih edin. Teknik olarak bulunamayan ve bir sürü özelleştirme seçeneğine sahip olmayan biri için basit, kullanıcı dostu bir arayüze sahipseniz, bir iPhone’u tercih edin. 

Samsung, LG, Sony ve diğer büyük şirketler, özellikle donanım departmanında Apple’ı yenmeye başladı ve Apple, diğer amiral gemisi telefonlarla rekabet etmeye devam etmeyi umuyorsa yapacaklarını gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyorum. En iyi yanı, harika telefonlarla gelen tüm bu şirketlerin rekabeti sürekli arttırması ve rekabetin tüketiciler için harika olması. Rekabet bize, bu en son teknolojileri, telefonları, işletim sistemlerini ve fiyatları bu kadar hızlı bir şekilde getiren şeydir.

Yazar : Ahmet Kaptan

Instagram : https://www.instagram.com/codescaptain/

Linkedin : https://www.linkedin.com/in/ahmet-kaptan-16ab5a15a/